"Enter"a basıp içeriğe geçin

Tahıl önceliği 3 Afrika ülkesi! Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Putin’e katılıyoruz” dedi – Haberinolsun.net.tr

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Karadeniz’deki hububat koridorunun özellikle Afrika’daki ihtiyaç sahiplerine faydası konusunda fikir birliğine vardık ve geliştirmek için çalışıyoruz. Tahıl gemilerinin tüm ihtiyaç sahiplerine ulaşması için çalışacağız. Başta Somali, Cibuti ve Sudan olmak üzere ihtiyaç sahibi ülkeler acı çekiyor. Şu anda ciddi bir gıda krizi ve kıtlık var.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜYAP Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen MÜSİAD EXPO fuarına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İki yılda bir düzenlenen MÜSİAD EXPO’da bu yıl 24 farklı sektörden 500’den fazla firmanın ürünleri sergilendi. 5 milyar dolarlık ticaret hacmiyle dünyanın 125 ülkesinden 100.000’den fazla ziyaretçiyi hedefleyen fuarın başarılı olmasını temenni ediyorum. Sergi kapsamında, G8 Büyükelçiler Zirvesi’nin bu yıl ilk kez düzenlenmesini takdirle karşılıyorum. Oldukça zengin bir içeriğe sahip olan fuarın hem katılımcıların hem de sergilenen ürünlerin hedeflerine ulaşacağına inanıyorum.”

Afrika’daki bu tehlikeli görüntüye Batılı grupların ve ülkelerin kayıtsızlığı utanç verici” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyadaki krizlere değinerek, “Dünyamız son üç yılda küresel bir salgınla başlayan, ardından sıcak çatışmalar ve bölgesel gerilimlerle devam eden sancılı bir süreçten geçti. Sıkıntılı tedbirlerin etkilerini hala hissediyoruz. Pandemi döneminde alınan önlemler ile Tedarik zincirlerinde ve uluslararası ticarette yaşanan tahribatın etkileri Gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere birçok ekonomi son 50-60 yılın en yüksek enflasyon rakamlarıyla baş etmeye çalışıyor. Gıda ve enerji kriziyle toplumsal refah kayıplarının derinleştiği bu yeni gerçeklik karşısında gıda baskıları ekonomiler üzerinde baskı oluşturmaya devam edecek, çoğu ülke bocalamaktan aciz. Afrika ve Asya’daki en yıkıcı sonuçları yaşayan devletler. Biz krizin ekonomik boyutundan bahsederken milyonlarca insanın acısı maalesef görmezden geliniyor.

Afrika Sahra’daki kardeşlerimizin durumu şimdiden katlanılmaz hale geldi. Afrika’da ve özellikle Somali’de, ekmek ve bir tas su kıtlığı nedeniyle ölen her çocuk ve her masum insan için kalbimiz kırılıyor. Milyonlarca insanı ölümün eşiğine getiren bu trajedileri sona erdirmek için ne yazık ki çok az çaba sarf edildi. Uluslararası toplumun pandemi döneminin trajedilerinden gerekli dersi almadığına üzülerek şahitlik etmektedir. Dünyanın geri kalanına insan haklarını ve özgürlüğünü her ağızlarını açtıklarında öğreten Batılı grupların ve devletlerin kayıtsızlığı utanç vericidir. Nitekim dün Antonio Guterres ile yaptığım konuşmada, “G-20’de bunu gündeme getirelim, zirvede ne yapacağız, özellikle dünyada” dedim.

Rusya ve Ukrayna arasındaki bu savaşla bu tahılları ve gübreleri gelişmiş ülkelere mi gönderiyoruz? Yoksa fakir, azgelişmiş ülkelere mi götürüyoruz? Bunun için oraya bir adım atalım, bu desteği mutlaka fakir ve az gelişmiş ülkelere verelim. Çünkü Sayın Putin son görüşmede bana “Bu tahılları Cibuti, Somali ve Sudan’a ücretsiz göndereceğiz” demişti. Kabul ettik. Bunu söyledik, G-20’de geniş bir tartışma yapalım dedik, anlaştık. Atmamız gereken adım bu. Bu ayın 13’ü ile 14’ü arasında Bali’de buluşmayı umuyoruz ve bu görüşmeleri orada yapacağız.”

“Somali, Cibuti ve Sudan başta olmak üzere tüm ihtiyaç sahibi ülkelere tahıl gemilerinin ulaşmasını sağlayacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa’yı bahçe, dünyayı yabani otlar olarak tanımlayan zihniyetin bu şekilde davranmasına şaşırmıyoruz ama kabul etmiyoruz” dedi. Afrikalılar, Asyalılar ve Latin Amerikalılar o kadar değerlidir ki onlara ucuz iş gücü, altın ve petrolle hizmet ederler. Değilse, bu insanlar harika Avrupa bahçesini istila eden yabani otlardan başka bir şey değildir. İnsanları diline, ten rengine, menşe ülkesine göre ayıran bu çarpık görüşün dünyamızı felakete sürüklediğini yakın geçmişin acı tecrübelerinden çok iyi biliyoruz. Sömürgeleştirmeyi yeni yollarla sürdürenlerin krizler karşısında vicdanlı bir tavır benimsemelerini beklemiyoruz. Bizi asıl rahatsız eden, Müslüman dünyasındaki en azından bazı kardeşlerimizin mazlumların ve mağdurların feryatlarını duymamasıdır. Türkiye birçok alanda olduğu gibi bu konuda da farkını gösteriyor ve gösterecek. Milli gelire göre dünyanın en fazla insani yardımını yapan ülke olarak şimdi bir adım daha atıyoruz. Muhataplarımızla yaptığımız son görüşmede, Karadeniz’de özellikle Afrika’da tahıl koridorunun faydası konusunda fikir birliğine vardık ve bunu geliştirmek için çalışıyoruz. Şu anda ciddi bir gıda krizi ve kıtlık yaşayan Somali, Cibuti ve Sudan başta olmak üzere, tahıl gemilerinin ihtiyacı olan tüm ülkelere ulaşması için çalışacağız. Türkiye olarak 11 yıldır tüm imkanlarımızla birlikte olduğumuz Somali halkına bu zor günlerde daha fazla destek vereceğiz. Bu noktada Al-Musyad’ın bir işadamları derneği olmanın ve mazlumlara sahip çıkmanın ötesine geçen çabalarını takdir ediyorum. Suriye’nin İdlib kentinde 600 ailelik el-Musyad köyünün kurulumunu tamamlayan derneğimizi şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. Allah yardımınızı kabul etsin.”

“Rus doğalgazını dayanışma içinde Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşımaya devam edeceğiz”

Değişen tecrübe ve şartlarla ekonomik platformu yeniden inşa ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedefimiz, yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari işlemlerle Türkiye’yi kalkındırarak, küresel ticaret ve finans sistemini sadece belirli alanlara hizmet eden kıskaçtan kurtarmaktır. Bu gidişatta verdiğimiz zorlu mücadelenin meyvelerini toplamaya başlıyoruz. Yaşanan her küresel kriz bu seçimin ne kadar doğru olduğunu teyit ediyor.Bu başarının lokomotifi siz işadamlarımız, sanayicilerimiz ve ihracatçılarımızsınız.Özellikle başarı iş dünyamızın yeni ürün geliştirme ve pazarlama konusundaki başarısı etkileyici.Türkiye’de küresel düzeyde en yaygın ağa sahip olan Al-Mosyad’ın katkısının yakın tanığıyız. Ayrıca enerji ve emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar gelişmiş ülkelerde yayılan resesyona ek olarak işimizi zorlaştırıyor.Özellikle petrol, doğalgaz gibi kendi kendine yeterli enerji kaynaklarına sahip ülkeler , nükleer enerji ve hatta kömür, yalnızca küresel düzeydeki yüksek fiyatlardan etkilendikleri için ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Migren sınırlı bir ölçüde. Resesyona giren pazarın ağırlıklı olarak ihracat yaptığımız bölgelerde yer alması ihracatçılarımızı zorlamaya başladığı anlaşılır. Hatta bazı bölgelerde bunun işaretlerini görüyoruz.

Ancak becerimiz böyle zamanlarda kendimize yeni yollar bulmaktır. Bu yüzden şikayet etmeyeceğiz ve çözüm aramayacağız. Türkiye, orta ve yüksek teknoloji kullanarak yüksek katma değerli ürünler üretmek ve ihraç etmek için büyük çaba sarf etse de, sanayimizin ana omurgasını hala temel ihtiyaçlar oluşturmaktadır. Pazarımız kolay kolay küçülmeyecek çünkü insanlar yemek yemekten, giyinmekten, günlük yaşam için gerekli ürünleri almaktan vazgeçmeyecekler. Güç gibi artan girdilere dayalı rekabet nedeniyle kaybettiğimiz avantajı başka yerlerde hızla geri alma şansımız olduğunu düşünüyorum. Tabii bunu söylerken enerji konusunda da çözüm arayışlarımıza ara vermeden devam ettiğimizi vurgulamak isterim. Hidroelektrik kaynaklarımızı değerlendirirken güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir kaynakları teşvik ediyoruz. Sürdürülebilir ve sürdürülebilir enerji için dalgalanmaları dengeleyecek başka araçları da ülkemize getiriyoruz.

Artık Türkiye’nin doğalgaz boru hattına sahip olmasını umuyorum. Sayın Putin’in Rus doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması konusundaki açıklamalarını dinledim. Bu çalışmalarımızı dayanışma içinde sürdüreceğiz. Karadeniz doğalgazını sisteme verdiğimizde hem elektrik üretiminde hem de evlerin ihtiyacını karşılamış olacağız. Akkuyu Nükleer Santral ünitelerimiz adım adım devreye alındığında bu sorunu çözeceğiz. Sinop, nükleer enerji alanındaki ikinci etabımız olacak. Şu anda bakanlığımız 3. etap için çalışmalarını sürdürüyor. Bu süreçte sanayicilerimizin enerjilerini karşılamaya yönelik çalışmalara ağırlık vermeleri gerekiyor. Enerji Bakanlığımızın ve ilgili kuruluşların bu yöndeki çalışmalarında bir sorun tespit edersek hemen çözüme geçiyoruz.

“Çalışma dünyamız için finansman talebini karşılayacak mekanizmalar yaratıyoruz.”

Finansmana erişim konusunda çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Finansmana erişim konusunda işadamlarımızın yanındayız. Üst düzey kamu bankalarımızın bu konuda desteklerini artırmaları gerektiğini sürekli uyarıyorum. Bedelini ödüyoruz. ortaya çıkan sorunlar için Geçmişte bu konuda sunduğumuz fırsatların kötüye kullanılması konusunda İş dünyamız için finansman talebini karşılayacak mekanizmalar oluşturma sürecindeyiz Öncelikle cezbedecek finansman araçlarını tanıtacağız. küçük ve orta ölçekli işletmelerden başlayarak tüm sanayicilerimiz ve ihracatçılarımız Bu şekilde 20 yıl önce yaptığımız gibi genel olarak ülkemiz ekonomisini yukarılara taşıyacak mücadele ile hedeflere hep birlikte ulaşacağız. el ele, gönül gönüle birleşerek dünyada hak ediyor.”

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir