Bu üç unsurun dünyanın sonu gelmeden dünyaya geleceği haberleri hakkında yüzyıllardır tartışmalar yaşanmaktadır.
Ancak bu haberi yayınlayan kaynaklar sadık muhbirlerdir, yani yanlış kabul edilemeyecek kaynaklardır.
Ve Cenâb-ı Hak, kendisini yaratan insanın mahiyetini bildiğinden, bu hususu ayette şöyle açıklamıştır:
“Andolsun ki biz bu Kuran’da insanlara her türlü misalleri farklı şekillerde açıkladık. Ama insan her şeyden çok tartışmayı sever.” (Kehf 54)
Bu ayette Allah cc, “bundan dolayı” diyen argümanları sever, ancak aşağıdaki ayetlerde “müminlere” tartışmaya girmeden peygamberlerine itaat etmelerini ve teslim olmalarını tavsiye eder.
Hz. İsa’nın kıyamet gününden önce doğduğu gökten yeryüzüne ineceği konusunda tartışmaya yer bırakmayan açık ayetler vardır.
Ancak Müslüman düşünürlerin bu ayetleri baskıcı tefsir ve tefsirlerle görmezden gelmeye çalışması veya Hıristiyanlara karşı bir üstünlük elde edeceklerinden korkarak olayı farklı yorumlarla örtbas etmeye çalışması hoş değildir.
Ancak böyle bir endişe tamamen yersizdir. “Allah katında tek din İslam’dır. 3/19” ve “8/39” yeryüzündeki din İslam’dır ki bu sadece Allah’a ilahi bir vaaddir.
İsa (aleyhisselâm)’ın kıyametten önce ineceğine dair aynı inancın Hıristiyanlarca da olması onları endişelendiren bir husustur.
Bir sonraki ayette Cenab-ı Hak, sahabe sayısı konusunda gereksiz tartışmalara girmemesi için Peygamber Hatemi’ni uyarmaktadır.
“(Ardından gelenler) sanki karanlığa bir taş atmış gibi bilmediklerini tahmin ettiler: “Onlar üç kişidir, dördüncüsü ise köpekleridir.” “Beş kişidir, altıncısı onların köpeğidir” derler. Onlar: Yediler, sekizincisi de onların köpeğidir, derler. De ki: Rabbim onların sayısını bilir. Bunu çok az kişi biliyor. Artık onlar hakkında doğruyu söylemek dışında tartışmaya girmeyin ve bu konuda kimseden bilgi istemeyin! ” (Mağara 22)
Hz. İsa (a.s.)’ın kıyamet gününden önce zuhuru ile ilgili en açık ayetlerden biri, bu konuyu hiç tartışmamayı ve kesinlikle şüphe etmemeyi emretmektedir:
“Şüphesiz o (İsa), Kıyametin bilgisidir. Bundan şüphe etme ve beni takip et. Çünkü bu, dosdoğru yoldur.” (Zhrf 61)
Söylenenleri anlamak için dört ayetin anlamlarını bu ayetin önüne koyalım:
“Meryem oğlu İsa’ya misal olarak “Ne görüyorsun” denilince, kavmin (seni susturmak için delil bulduklarını varsayarak) hemen bağırmaya başlar. Tanrılarımız mı iyi yoksa İsa mı? Dediler ki. Bunu seninle tartışmak için getirdiler. Şüphesiz onlar savaşan bir toplumdur. İsa, sadece bir kuldur ki, nimetlendirdiğimiz ve İsrail oğullarına örnek verdiğimiz bir kuldur. İsteseydik, senden melekler yaratırdık. yeryüzündeki yerini almak için. (Zehrov 57-60)
Zuhruf Suresi 57-60. ayetlerde Hz. İsa (as)’ın bakire bir yetim kızdan dünyaya gelmesi, Allah’ın yaratma sıfatını açıklamak için örnek olarak zikredilmektedir.
Başta sunduğumuz aşağıdaki 61. ayette, Kıyamet Günü ile ilgili ön bilgilerin varlığı, Hz.
61. ayette başka bir peygamber şöyle buyurmuştur: “Bana uyun, çünkü bu dosdoğru yoldur.”
63. ayette Cenab-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Allah’a isyandan sakının ve bana itaat edin.” Sözünü verir.
“İsa apaçık mucizelerle geldiğinde şöyle dedi: “Size hikmetle geldim ve ayrılığa düştüğünüz bazı hususları size açıklamak için geldim. O halde Allah’tan korkun ve bana itaat edin.” (Zehrov 63)
Son Peygamberimiz (sav)’in ve kendisinden önceki Hz. İsa (as)’ın “bana tâbi olmak” üzerine odaklanması çok önemlidir.
Sözü buraya getirmek istiyorum: Ayet ve hadislerin tasdik ettiği hususlar, tartışılmadan iman terazisine yerleştirilmelidir.
Şimdi 61. ayete dönelim:
“Şüphesiz o (İsa), Kıyametin bilgisidir. Bundan şüphe etme ve beni takip et. Çünkü bu, dosdoğru yoldur.” (Zhrf 61)
Devam: İkinci Bölüm Hz. İsa’nın Dünyanın Sonundan Önce İnişi.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın