Seyreltme ile ilgili cümleciklerin İngilizce cümlelerde kullanımı
İçindekiler
azaltmak
Azaltmak, Türkçe’de azaltmak, azaltmak anlamına gelir. Bir durumu daha az şiddetli veya şiddetli hale getirmek için kullanılır.
Açıklayıcı ifadeler:
- Hükümet, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için adımlar atıyor. (Hükümet iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak için adımlar atıyor.)
- Bu projeyle ilgili riskleri azaltmamız gerekiyor. (Bu projeyle ilgili riskleri en aza indirmemiz gerekiyor).
- Şirket, pandeminin işletmesi üzerindeki etkisini azaltmak için önlemler aldı. (Şirket, pandeminin işletmesi üzerindeki etkisini sınırlamak için önlemler almıştır.)
- Dizindeki ağrıyı gidermek için ağrı kesici aldı. (Dizindeki ağrıyı gidermek için ağrı kesici aldı.)
- İnşaat şirketi, çalışmalarından kaynaklanan gürültü kirliliğini azaltmak için adımlar attı. (İnşaat şirketi, işinden kaynaklanan gürültü kirliliğini azaltmak için önlemler almıştır.)
- Okul bir zorbalık azaltma programı uygulamıştır. (Okul, zorbalığı azaltmak için bir program uyguladı).
- Kuruluş, yoksulluğun toplum üzerindeki etkilerini hafifletmek için çalışır. (Kuruluş, toplumdaki yoksulluğun etkilerini azaltmak için çalışır).
- Hastanın hastalığının semptomlarını hafifletmek için doktorun ilacı. (Doktor, hastalığın semptomlarını azaltmak için ilaç verdi.)
- Şirket, kaza riskini azaltmak için güvenlik önlemleri aldı. (Şirket kaza riskini azaltmak için güvenlik önlemleri almıştır.)
- Hükümet, doğal afetin etkilerini azaltmak için yardım sağladı. (Hükümet, doğal afetin etkilerini azaltmak için yardım sağladı.)
- Sporcu ayak bileğindeki şişliği azaltmak için buz kullandı. (Sporcu bileğindeki şişliği azaltmak için buz kullandı.)
- Havayolu, uçuşlarında bulaşıcı hastalıkların yayılmasını azaltmak için politikalar uygulamıştır. (Havayolu, uçuşlarında bulaşıcı hastalıkların yayılmasını sınırlamak için politikalar uygulamıştır.)
- Hükümet, ticaret savaşının ekonomi üzerindeki etkisini azaltmak için çalışıyor. (Hükümet, ticaret savaşının ekonomi üzerindeki etkisini en aza indirmek için çalışıyor.)
- Şirket, işyerinde kaza risklerini azaltmak için eğitim programları uygulamıştır. (Şirket iş kazası risklerini azaltmak için eğitim programları uygulamıştır).
- Çiftçi, böceklerin neden olduğu zararı azaltmak için böcek ilacı kullandı. (Çiftçi, böceklerin neden olduğu zararı azaltmak için böcek ilacı kullandı.)
- Şehir, yoğun saatlerde trafik sıkışıklığını hafifletmek için önlemler aldı. (Şehir, yoğun saatlerde trafik sıkışıklığını azaltmak için önlemler almıştır.)
- Doktor hastanın ağrısını gidermek için fizyoterapi önerdi.
- Restoran, pandeminin işletmeleri üzerindeki etkisini azaltmak için menüsünü değiştirdi. (Restoran, pandeminin işletmeleri üzerindeki etkisini en aza indirmek için menüsünü değiştirdi.)
- Örgüt, azınlıklara karşı ayrımcılığı azaltmak için politikalar uyguladı. (Kuruluş, azınlıklara karşı ayrımcılığı azaltmak için politikalar uygulamıştır.)
- Şirket, faaliyetlerinin çevresel etkilerini azaltmak için önlemler almıştır. (Şirket, işinin çevresel etkisini azaltmak için önlemler almıştır.)
(Türkçe çeviriler koyu ve siyah olarak).
Kaynak:www.derszamani.net
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]