medyauzmani.com
Rokforanın ana maddesini Karaman’dan getirdiler – Haberinolsun.net.tr – Haberin Olsun!

Rokforanın ana maddesini Karaman’dan getirdiler – Haberinolsun.net.tr

Fransızlar nelerdir? Milliyetçiliği dünyaya pazarladılar. Daha yeni başladılar. Sanatın ve kültürün beşiği olduklarını iddia ettiler. Yaptıklarını dünyaya anlat. Büyük Britanya’dan sonra dünyanın en büyük ikinci sömürge imparatorluğu oldular. Giyotin adı verilen bir kafa kesme baltası icat ettiler. İkisi de Roquefort adını verdikleri korkaklıklarıyla övündüler ve para kazandılar.

Fransızlar gerçekten kötü. Onlar da Macron. Afrika’daki 20 ülkeden faydalandılar. Bunlar tarihi gerçeklerdir. Bu gerçekleri gizlemiyorlar. Fransızlar, tüm büyük işleri arasında Kirman’a geldi. Kerman’da ne yapıyorlar dediğinizi duyar gibiyim.

Bu yazının konusu, Fransızların bugüne kadar dünyadan saklamayı başardıkları bir sırrı sizlere anlatmaktır.

Karaman’dan.com’a yazmasaydım asla öğrenemeyeceğim birçok bilgi var. Şimdi okuyacağınız makale de onlardan biri. Nuray Yılmaz, TRT’nin en uzun soluklu ve en çok izlenen yapımlarından birine ev sahipliği yapıyor. “Hadi seyahat edelim” programı oldu.

“Hadi seyahat edelim” Şimdi, her kanalda üç veya beş farklı kişiyle çalışan yüzlerce seyahat, tur, yiyecek, içecek ve mağazacılık şovunun annesi ve selefi. Nuray Yılmaz bu program sayesinde adım adım Anadolu’yu gezdi. Yaklaşık 35 yıldır çalışıyor. 2017 yılında Kirman’a da geldi. Divle Obruk peynirinin üretildiği mağaraya indi. Tesadüfen son olarak 17 Eylül 2017’de TRT’de yayınlanan Gezelim Görelim’in bu bölümünü izledim ve izledim.

Nurai Yılmaz’ın cüretkarlığı, cesareti ve dürüstlüğüne bir kez daha hayran kaldım. Emekliliğini sağlıkla geçirmesini diliyorum. Fransızlar ne büyük millet “Hadi seyahat edelim” Bana programı hatırlattı.

Nuray Yılmaz ve ekibinin hemen hemen tüm üyeleri Divle’ye akıl hocalığı yaptı. Bir grup adamla birlikte onu mağaraya indirdiler. Onu panayırdan ve peynirden geçirdiler. Nuray Yılmaz ve seyirciler peyniri ilk kez bu kadar yakından görmüş oldu.

Nuray Yılmaz, mağaranın büyük bölümünde rehberlere sorar; Mağarada kaç ton peynir olduğu, peynirlerin fiyatı, peynirin özellikleri vb.

Akıl hocalarından biri aniden işleri tersine çevirir, “Rokfor peynirinin ana malzemesi buraya gitmeyin” o diyor. Nuray Yılmaz şaşırır. “Yani burayı inceleyerek Roquefort’u mu buldular?” Diye sordu. Cevap iki ipucundan geliyor: “Evet, burayı inceleyerek bulmuşlar.”

Nuray Yılmaz bu diyaloğun ardından şu bilgileri izleyicilerle paylaşıyor:
“Charman köyü ile yaptığımız sohbet sırasında bir gerçek daha ortaya çıktı. Tüm Fransızların meşhur peyniri Üçharman’dan yani Divle’den geliyor. Buraya gelip kontrol edip numune aldılar. Ondan sonra orada üretime başladılar. peynir tamamen Üçarmandır, Divle’den gitmeyin.

Asıl bomba daha sonra, başka bir ipucundan geliyor: “Oxford Üniversitesi’nde inceleyerek keşfettiler.”

Fransız, utanma! Siz bu bilgiyi gizleseniz de gerçeği bu şekilde ortaya çıkarıyoruz. Peynirimizi Divle’den alın, Oxford’da inceleyin ve rokfor takma adıyla dünyaya tanıtın.

Birkaç yıl oldu ve az önce izlediğim o gösterinin sonunda bir kahkaha krizi geçirdim. Aklıma geldikçe gülüyorum. Fransızların Divle’ye gelip peynirin ana maddesini öğrenip Fransa’ya tattırması hoş bir efsanedir. Divle’ye peynir müşterileri geldi, Osmanlı dönemi olmalı. İngiliz ajan Gertrude Bell Karadağ’ı araştırıyor ama Fransızlar geride mi kalacak? İngiliz ajanları dağa çıkarsa, Fransızlar mağaraya iner. o yaptı. Bu kayıtlı değil.

Oxford’u duydum, gülmemin nedeni buydu. Roquefort ve Oxford’u karıştırma becerisine şapka çıkarılır. Roquefort, Fransa’nın güneyinde bulunan bir kasabadır. Oxford Üniversitesi, Birleşik Krallık’ta İngiltere’nin Oxford şehrinde bulunmaktadır. İki yerleşim yeri arasındaki mesafe çok uzak. Ayrıca, ortak hiçbir şeyleri yok.

Gülmeyelim. Yıllık 60 bin ton üretilen peynir hakkında gerçek bilgiler verelim. Şunu da belirtelim ki Divle peyniri eşsiz bir peynirdir ve değeri buradan gelmektedir. “Peyniri tadın, peyniri bilin” İçerik görselleri oluşturalım.

Efsaneler güzeldir. Her ürünün bir hikayesi olmalı. Hikayeler, promosyonun ilk adımıdır. Ama komik olmak başka bir şey. Yıllardır bulunduğum Paris’te Fransız mutfağıyla ünlü bir restoranda misafirdim. Yediğim yemeklerden biri; Kuru erikli, kemikli kuzu, annemin Kerman’daki en sevdiği yemek “Erik yahnisi”ben … idim

Ah şu Fransızlar! Kilbasan’a ne zaman geldiniz? Erikimizin hammaddesini ne zaman alıp Oxford’da incelediniz? Bize çok teşekkürler görüyorsunuz. Sonra her şeyi seninki gibi göstererek bir servet kazanırsın.

Kirman Valisi Tuncay Akoyun, geçtiğimiz hafta sonu düzenlenen Divle Berendi Obruk Peynir Festivali’nde, “Obrock peyniri” için kullanılır “Türk Rokforu” Terimin kötüye kullanıldığını kaydetti.

Kısaca Akkoyun, Divle çömlek peynirinin asırlardır kültürümüzde olduğunu, hiçbir yabancı soya ihtiyaç duymadan ülkemize ve milletimize ait bir tat, değer ve değere sahip olduğumuzu vurguladı.

Akuyon’un açıklaması beni çok mutlu etti. Açıklamayı okudun mu? Bul, hepsini oku. Geçen yıllarda Divle peyniri hakkında yazdığım bir yazıda da aynı tepkiyi vermiştim. Çünkü Oberuk peyniri Rokfor peyniri gibi bir peynir değildir. Karaman’da kimseye rokfor peyniri yediremezsiniz. Damak zevkimize uygun değil.

-Neden Devil Roquefort değil?
Oberek ve Roquefort aynı mı?
İlk 500 yıllık çukur asansörünü biliyor musunuz?
Mağaranın önünde Deville peyniri ile şarap içen ilk kadın kimdi?

Bu soruların cevaplarını başka bir yazıda okuyacaksınız. Ayrıca bir sürprizim olacak.

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın