Kahve körlüğün bilimsel olarak açıklanmasını engeller mi?

Kahve körlüğü önler mi? Bilimsel açıklama hakkında kısa bilgi.

Sağlık dünyası her gün yeni keşiflerle doludur. Son araştırmalar, kahvenin körlüğü önleyici bir önlem olabileceğini göstermiştir.

Cornell Üniversitesi (ABD) fareler üzerinde yaptığı bir çalışmada bu sonuca varmıştır. Bilim adamları, kahvede bol miktarda bulunan klorojenik asidin görme bozukluğunu önlediğini fark ettiler.

Klorojenik asit bir antioksidandır ve saf kahvede yüzde 7-9 oranında bulunur. Yaşlanma, diyabet ve glokom, körlüğe yol açabilen retinanın bozulmasına neden olabilir. Çalışmalar, ilgili antioksidanların bunun için de iyi olduğunu göstermiştir.

Araştırmanın bir parçası olarak bilim insanları, retinal bozulmaya neden olabilen nitrik oksit ile fare gözüne oksidatif stres uyguladılar. Klorojenik asit uygulanan fareler, serbest radikaller oluşturarak retinada hasara neden olan bu maddelere karşı dirençli olmuş ve retinaları zarar görmemiştir.

Araştırmacılar, insan sindirim sistemi tarafından emilen bu antioksidan ve ilgili ara maddelerinin kahve içilerek kan-retina bariyeri adı verilen bir tabakaya iletilebilmesinin mümkün olduğuna dikkat çekti. Ancak, bunu kanıtlamak için çalışmalar devam etmektedir. Kahve tüketiminin klorojenik asidin doğrudan retinaya gönderilmesinde etkili olduğu gözlemlenmiştir ve klinisyenlerin retina hasarını önlemeye çalışan hastalarına uygun kahve karışımlarını önermeleri yararlı olabilir.

Araştırma ilk olarak Cornell Üniversitesi web sitesinde ve Journal of Agriculture and Food Chemistry’de yayınlanarak bilim dünyasının beğenisine sunuldu. araştırmacı A. Şu anda Chang Y. Lee’nin başkanlığındadır.

Retina, göz küresinin iç yüzeyini kaplayan pozisyonda bulunur. Yapısı şeffaf ve ince bir film şeklindedir. Milyonlarca ışığa duyarlı hücre burada bulunur ve görsel bilgilerin alınmasına ve düzenlenmesine olanak tanır. Birçok önemli sinir hücresini bünyesinde barındırması, retinayı hayati bir tabaka haline getirir. Metabolizma anlamında çok iş yapan hücreler içerdiğinden bol oksijene ihtiyaç duyar. Oksidatif stres, membran serbest radikalleri ve antioksidan savunma hatları arasındaki dengesizliğin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Serbest radikallerin üretimindeki dengesiz artış, retinadaki oksijen eksikliğinden kaynaklanır, bu nedenle doku hasarından sonra ilk olarak görme kaybı meydana gelir.

Serbest radikal denilen moleküler yapılar, vücudumuzdaki hücreleri parçalayan ve hücresel düzeyde önemli değişikliklere neden olan yapılardır. Antioksidanlar vücudumuzun serbest radikallere karşı ilk savunma hattıdır. Korozyon, yaşlanma, saçların beyazlaması, kemiklerin sararması, kırışık cilt ve kalp hastalıklarının tümü antioksidanlarla önlenebilir.

Kahve körlüğü önler Bilimin yeni keşfi hakkında yorum yapabilirsiniz.