içerikli İngilizce cümlelerde nasıl kullanılır
İçindekiler
mahkumiyet ile ilgili cümleler
İnançla Türkçe’de ‘mutlu bir şekilde’, ‘keyifli bir şekilde’ anlamına gelir. İşte ikna kelimesinin İngilizce cümlelerde kullanımına ilişkin bazı örnekler:
- Güneşin sıcak ışınlarının tadını çıkararak, memnun bir şekilde güneşin altında oturdum. (Sıcak güneşin tadını çıkararak mutlu bir şekilde oturdu.)
- Küçük kız annesinin kucağında mutlu bir şekilde uykuya daldı. (Bebek annesinin kucağında mutlu bir şekilde uyuyordu.)
- Yorucu bir iş gününden sonra koltuğa oturup televizyon izledi. (İş yerinde geçen uzun bir günün ardından mutlu bir şekilde koltuğa oturdu ve televizyon izledi.)
- Köpek, sakin akşamın tadını çıkararak her adımda memnun yatıyordu. (Köpek, sakin akşamın tadını çıkararak mutlu bir şekilde ayaklarının dibine uzandı.)
- Sanat eseri üzerinde çalışırken inançla mırıldanıyordu. (Resim üzerinde çalışırken mutlu bir şekilde mırıldanır.)
- Yaşlı adam bahçede oynayan çocukları izlerken memnun bir şekilde gülümsedi. (Yaşlı adam bahçede oynayan çocukları izlerken mutlu bir şekilde gülümsedi.)
- Son kitabıyla ilgili olumlu eleştirileri okurken inançla okudu. (Son kitabıyla ilgili olumlu eleştirileri okurken mutlu bir şekilde başını salladı.)
- Kedi, güneşte yatarken halinden memnun bir şekilde sendeliyor. (Kedi güneşte yatarken mutlu bir şekilde homurdanır.)
- Çayı inanarak, tadının tadını çıkararak içti. (Çayı yudumlarken mutlu bir şekilde keyif aldı.)
- Uzun yürüyüşe çıkan kimse, pitoresk manzarayı seyrederek dağın tepesinde memnun bir şekilde oturdu. (Mutlu bir şekilde, dağın tepesinde oturmuş, pitoresk manzarayı seyrederek dinleniyordu.)
- Çiftçi elinden gelenin en iyisini yaptığının bilincinde olarak ekinlerinin büyümesini memnuniyetle izledi. (Çiftçi, elinden gelenin en iyisini yaptığını bilerek, ekinlerini mutlu bir şekilde izleyerek dinlendi.)
- Sevgiyi hissederek yeni doğan çocuğuna memnuniyetle gülümsedi. (Yeni doğan bebeğine mutlu bir şekilde gülümsedi ve sevgiyle dolup taştığını hissetti.)
- Sanatçı, yaratıcılığın akışında kaybolarak inançla resim yapıyor. (Sanatçı, yaratıcılık ve resim akışında mutlu bir şekilde kayboldu).
- Çift, sahilde oturmuş, dalgaların kıyıya vurmasını seyrediyordu. (Çift sahilde oturdu, mutlu bir şekilde uzandı, dalgaların çarpmasını izledi.)
- Müzisyen, müziğin ritminde kaybolmuş, inançla çaldı. (Müzisyen, müziğin ritmine dalmış, mutlu bir şekilde çaldı.)
- Küçük kız, hayal gücüne dalmış haldeyken, kendi rızasıyla oyuncaklarıyla oynuyordu. (Çocuk oyuncaklarıyla
Mutlu bir şekilde oynarken fanteziye kapıldı).
17. Çift, bahçede birbirlerinin arkadaşlığından memnun bir şekilde yürüdü. (Çift birlikte parkta yürürken mutlu vakit geçirdiler, birbirlerinin arkadaşlığından keyif aldılar.)
- Kuş, ılık esintinin tadını çıkararak ağaçta memnun bir şekilde cıvıldadı. (Kuş, ağaçta mutlu bir şekilde cıvıldıyor, ılık rüzgarın tadını çıkarıyordu.)
- Başarısından gurur duyarak son yapboza inançla baktı. (Tamamlanan bulmacaya mutlu bir şekilde baktı ve başarısından gurur duydu.)
- Müzisyenlerin performansıyla gözleri kamaşan seyirciler, konserin ardından memnun bir şekilde alkışladı. (Konserden sonra seyirciler mutlu bir şekilde alkışladı ve müzisyenlerin performansına hayran kaldı).
İnançlı kelime, genellikle bir insanın veya bir hayvanın rahatını ve huzurunu ifade etmek için kullanılır. Bu kelime olumlu duygu ve zevkleri yansıtmak için mükemmel bir kelime olarak kullanılabilir.
Kaynak:www.derszamani.net
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]