Ana rahminden dünya pazarına belirli bir amaç için gönderilen bizler, ya inşa etmeye, onarmaya, onarmaya, belli bir yaştan sonra diriltmeye çalışırız ya da yok etmek, yakmak, bozmak için birilerinin piyonu oluruz. Ülkemizde de 13 Kasım Pazar günü İstanbul Taksim İstiklal Caddesi üzerinde patlama meydana geldi. Ölü ve yaralılar var. Edinilen bilgiye göre, bombacı Suriyeli bir teröristti. Öncelikle merhumeye Allah’tan rahmet, sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum.
İnsan ırkı dünyaya bilge bir amaçla gönderildi. İleride iki yol var.
Hayır yolu, nur yolu, ıslah sermayesi; Kazancı dünyada ve ukbede büyüktür.
kötülük yolu, pislik yolu, sermayenin yok edilmesi; Dünyada ve kıblede büyük bir kayıp.
Najib Fadıl Kızakörek:
her şey akar; Su, tarih, yıldızlar, insanlar ve fikirler
Oluklar çifttir, birinden ışık, diğerinden kir akar.
İyiliğin ve ışığın aktığı oluklardan dışarı akmaya niyet edenlerin ortak özelliklerinden, kötülüğün ve pisliğin aktığı oluklardan dışarı akmaya niyet edenlerin ortak özelliklerinden bahsedelim.
Işık Patlaması Yolunun Yolcuları asla akıllarını ve ruhlarını bir kişiye veya bir gruba teslim etmezler. Meraklı ve bilgedir. Akıp giden yolun yolcuları ise aklını, ruhunu, geleceğini birilerinin cebine teslim ediyor.
Işık Yolu yolcuları, insanın ölümünü dünyanın ölümü olarak görürler. Bir insana, hatta bir canlıya zarar vermekten kaçınırlar, merhamet ve şefkat elçisidirler. Tozlu yoldaki yolcular dünyayı ateşe vermekten çekinmezler; Birisi şefkat ve merhamet duygularımızı elimizden aldı.
Gezginler hafif bir şekilde yaşar ve onları hayatta tutmak için içer. Toprak yoldaki gezginler sadece kendilerine kalacak bir yer içerler.
Işık yolunun yolcuları, Yaratan ve mahluk ile güzel bir bağ kurarlar. Öte yandan, akan yolun yolcuları bağlantı açısından sıkışık hissediyor.
Hafif karayolu taşıtları ikili bir dünyada yaşıyor. Dirt Road Gezginleri tek bir dünyada yaşıyor.
Hafif karayolu taşıtları içten dışa doğru akar. Öte yandan toprak yoldaki yolcular, dışarıyla uğraşıp içe doğru yolculuğa başlayamazlar.
Işığın aktığı yolun binicileri, çalışarak, üreterek ve keşfederek insanlığa hizmet etmek isterler. Öte yandan akan yoldan taşıt kullananlar kestirme yoldan gitmek istiyor, çalışmayı sevmiyor.
Nurun aktığı yolun yolcuları, kulluktan, dalkavukluktan, kibirden ve ikiyüzlülükten sakınırlar. Öte yandan, akan yolun binicilerinin somut ve görsel değerleri yoktur.
Hafif dolu karayolu taşıtları, yasadışı para kazanmaktan kaçınır. Toprak yol sürücüleri ise kaçak yolların kenarlarında dolaşıp önlem alıyor.
Hafif yol sürücüleri etik ve cömerttir. Güçlü bağlantı noktaları. Öte yandan, toprak yol sürücüleri sefahat ve aşağılanma içinde yaşamayı arzular. Fulcrumlar çok bozuk.
ruhu incitme
Sen Arş-ı Rahman’ı yıka
Erzurumlu Mehmet Lütfi Efendi’nin bu sözü, Rabbimiz’in sevgi ve saygıyı hak eden değerli bir şekilde yaratılmış bir insanı rahatsız etmek, incitmek, yok etmek istemediği bir fiil olduğunu tasdik etmektedir.
Yunus Emre, kalbi kırılanların, insan öldürmekten vazgeçenlerin bile onlara tapmakta zorlanacağını anlatıyor.
Eğer kalbini kırarsan, bu senin duan değil.
72 ülke bile tehlikeden muaf değil.
Peygamberimiz (sav) bir gün tavaf ederken Kabe’ye dönerek şöyle buyurdu: “Ey Kabe! ne kadar güzelsin. Ne kadar tatlı kokuyorsun. Senin heybetine ve kutsallığına hayranım. Ama Allah’a yemin ederim ki, bir müminin Allah katındaki şerefi, sizin şerefinizden daha büyüktür.
Sakızadalı Osman Neferis’e gelince, bakın ne güzel ifade etmiş:
Nevres selim ü pak gelen giden bir hünerdir
Yusa, her gün bin kişi dünyaya girip çıkıyor.
(İşin püf noktası, bu dünyaya geldiğin kadar temiz ve güzel gelip gitmektir; yoksa her gün binlerce insan bu köhne koşu bandına gelip giderdi.)
Abd al-Rahim Karakouj, “Canını Acıtma” adlı şiirinde, insanlara zarar vermek şöyle dursun, oturduğumuz ağacın yaprağına bile zarar vermememiz gerektiğini bir kez daha teyit ediyor. Topraktan yaratılan insanın kendini kirletmeden temiz bir şekilde toprağa girmesi gerektiğini söylüyor. Bir gün ölüp de dünyan değişince güzel hayatınla insanlığa verdiklerinle arkanda dua eden çok olsun, sessizce gitme ses çıkar.
gölgende otur
Kağıdın seni incitmesine izin verme
Temizle ve mezara gir
Toprağın seni incitmesine izin verme
*
Yollar uzun ve yollar dar
Aşk gelince yol kısalır
git ismail kurban ol
Bıçağın seni incitmesine izin verme
*
ararlarsa buradayım
sorarlarsa doğruyu söyle
Onu tabutuna sararlarsa
Bilimin seni incitmesine izin verme
*
Siz göç edince ilçe de göç etsin
Geçerken yol yansın
Suyunu içtiğinde
Kaynağın seni incitmesine izin verme
*
Tozun sana bulaşmasına izin verme
Halkın hakkı size
incinme, senin yanında
Uzaklardan incinme
Ali El-Tayli
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]