medyauzmani.com
Decrepit İngilizce cümlelerde nasıl kullanılır? – Haberin Olsun!

Decrepit İngilizce cümlelerde nasıl kullanılır?

Decrepit İngilizce cümlelerde nasıl kullanılır?

çürük

Türkçe’de “cılız” kelimesi “yıpranmış, çürümüş, eski ve yetersiz” anlamına gelir. Bu kelime genellikle bir şeyin ömrünün sonuna geldiği veya kullanılamaz hale geldiği bir durumu anlatmak için kullanılır.

Açıklayıcı ifadeler:

  1. Eski harap ev yıllardır terk edilmiş durumda. (Harap eski ev yıllardır terk edilmiş durumda).
  2. Cılız köprünün kullanılması güvensiz kabul edildi. (Zayıf bir köprünün kullanımı güvenli değildir.)
  3. Harap durumdaki araba otoyolda bozuldu. (Eski ve yetersiz araba otoyolda bozuldu.)
  4. Aşınmış mobilyalar daha iyi günler gördü. (Eski mobilyalar daha iyi günler gördü.)
  5. Cılız dizüstü bilgisayarım herhangi bir yeni yazılımı çalıştırmak için çok yavaştı. (Eskimiş dizüstü bilgisayarım herhangi bir modern yazılımı çalıştırmak için çok yavaştı.)
  6. Harap durumdaki binanın büyük onarımlara ihtiyacı vardı. (Eski ve yıpranmış binanın büyük onarımlara ihtiyacı vardı).
  7. Yıpranmış bisiklet güçlükle binebiliyordu. (Eski ve modası geçmiş bisiklet artık neredeyse çıplak).
  8. Yıpranmış heykel orijinal güzelliğinin çoğunu kaybetmiştir. (Antik heykel orijinal güzelliğinin çoğunu kaybetmiştir.)
  9. Çürümüş oyun alanı ekipmanı çocuklar için tehlike oluşturuyordu. (Eski oyun alanı ekipmanları çocuklar için tehlike oluşturuyordu.)
  10. Harap olmuş ahır artık hayvanları barındırmak için uygun değil. (Harap olan ahır artık hayvanları barındırmak için uygun değildir.)
  11. Çürümüş sokak lambası yanıp sönüyordu. (Eskimiş bir sokak lambası yanıp söner.)
  12. Aşınmış piyano akortsuzdu ve bazı tuşları eksikti. (Aşınmış piyanonun akortu bozuktu ve bazı tuşları eksikti).
  13. İyi aşınmış uçak, uzun yıllar hizmet gördü. (Aşınmış uçak uzun yıllar hizmet görmüştür.)
  14. Yıkılan çit yer yer düşüyordu. (Eski, cılız çit yer yer parçalanıyordu.)
  15. Yıpranmış tekne suda takla atıyor ve batıyordu. (Eski tekne suya battı ve battı.)
  16. Yıpranmış bir saat artık doğru zamanı gösteremez. (Eski saat artık doğru zamanda değildir).
  17. Cılız roller coaster güvenlik nedeniyle kapatıldı. (Aşınmış roller coaster güvenlik nedeniyle kapatıldı).
  18. Harap durumdaki okul binasının tamamen yenilenmesi gerekiyordu. (Harap durumdaki okul binasının tamamen yenilenmesi gerekiyordu.)
  19. Çürük traktör ağır yükü taşımakta güçlük çekti. (Yapranam

İş traktörü ağır yükü taşımakta zorlanıyordu.)
20. Onlarca yıldır terk edilmiş olan harap durumdaki fabrika, artık eski halinin hayaletimsi bir kabuğudur. (Yıllar önce terk edilmiş eski fabrika hayalet bir kabuktu.)

Genel olarak, “yıpranmış” eskimiş, eskimiş veya yaş, aşınma veya ihmal nedeniyle artık çalışmayan herhangi bir şeyi tanımlamak için yararlı bir sıfattır. Binalardan araçlara, mobilya ve ekipmana kadar her şeyi tanımlamak için kullanılabilir ve genellikle eskime, bozulma veya hasar duygusunu ifade etmek için kullanılır.

Kaynak:www.derszamani.net

Diğer gönderilerimize göz at

[wpcin-random-posts]

Yorum yapın