Haberinolsun.net.tr’un sahibi Adem’in Ayrancı Divle Festivali ile ilgili paylaştığı görüntüleri gördüm. Festivale katılmasam da fotoğraflar sayesinde festivali yaşadım. Kerman skalasındaki görüntülerin birçoğu bugün kabul edilebilir standartların altındayken, incelediğimiz görüntüler beyaz dengesi, renk, netlik ve ses kalitesi gibi temel unsurları içerdiğinden sorunsuz bir şekilde görüntülenebildi. İçerik ve müzik konusunda iyi olduğu zamanlarda zevkle izlenirdi. Hükümdarımız Tonkai Akoyun’un önderliğinde Karaman’ın nesilden nesile aktarılan değerleri, üretimleri ve varlıkları coğrafi işaretler almaktadır. Bu eksikliği gidermek, en üst düzeyde ele almak ve değerlerimize sahip çıkmak çok değerli bir karardır. 2017 yılında menşe adını alan “Divle Obruk Peyniri”nden sonra “Ermenek Helvası” 2022 yılında menşe damgasını vurdu. “Taşkale Halısı” ve bir çok değerimizin yakında listeye gireceğini biliyoruz. Kim katkıda bulunduysa teşekkürler. Yunanistan bizim lezzetlerimize bakıyor Biliyor musunuz, baklavamız Yunanistan’da direkt baklava olarak yazılıyor ve okunuyor ama Yunanlılara Türk baklavayı sorsanız bizimdir derler. Baklava kelimesi Türkçe kökenlidir. (1) Eski Türk dilinde baklava denir. Türk baklavası kelimesinin eski dilde oklaga, ok, ok, ok gibi bir kelime olan hamuru açmak için kullanılan ok olduğuna ve kökeninin 1500’den önce yazılmış eserlerde geçtiği için kökeninin belgelendiğine dair bir diğer delildir. Boyle (1999), "baklava" Adının Moğolca ‘bağlamak, sarmak’ anlamına gelen baγla- kelimesine Türkçe fiil son ekinin eklenmesiyle türetilmiş olabileceğini, ancak Moğol fiili baγla-‘nın da Eski Türkçeden bir alıntı olduğunu belirtmiştir. (3) 8 Ağustos 2013 tarihinde Avrupa Birliği Komisyonu baklavanın bir Türk tatlısı olduğunu tescil etmiştir.
["Baklava." Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003.]
["Türk Dil Kurumu Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü". 13 Ocak 2018.]
[Sukhbaatar, O. (1997). A Dictionary of Foreign Words in Mongolian 25 Eylül 2006]
Ege’nin diğer tarafında ise Cacık / Tzatziki, Yaprak Sarma / Dolmadakia ve Spanak Pasta / Spanakopita denir. Yoğurt, dünyada yoğurt olarak ifade edilmektedir. Yunanistan’ın da zaman zaman bu ürünlere sahip olmaya çalıştığını haberlerde okuduk ve gördük. Aslında kültürlerin ve zevklerin ortak olduğunu söyleyebiliriz. Bunun bir kültür alışverişi olduğunu söyleyebiliriz. Ege’nin diğer tarafında çevre illerle paylaşmak istemediğimiz yemeklerimiz ve ürünlerimiz var; Arabaşı, etliekmek, calla gibi… Bu yemeklerin birçoğu farklılıklarına rağmen ortak kültürümüz, ortak ürünümüz. Paylaşılamayan lezzetler için coğrafi işaret elbette önemli ama piyasa şartları gereği yapılması gerekenler var. Özellikle Divle peyniri için peynirin özelliklerini anlatan, bölgenin coğrafi yapısından kaynaklanan avantajları içeren, kültürümüzü anlatan şık bir logo ve ambalaja ihtiyaç vardır. Doro Bulgur kıyafetleri; Ambalajlarını yenileme sürecinde aktif rol alıyorsunuz. İnceleyerek Duru Bulgur’u ambalajlarında yapan değerleri görebilirsiniz. Bir değirmenin önünde Anadolu Ovası’nın bereketli topraklarında beliren ve ambalajlarında Anadolu güneşi ile kristalleşen buğday tarlalarını görüyorsunuz. “Taş değirmenden gelen doğal lezzet” yazıyor. Ambalaj üzerinde ve yazılı olarak yer alan logo, “marka oluşturma” aşamasında yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıktı. Duru Bulgur’un sektördeki birçok ürünün ambalajına doğru logo ve ambalaj çalışması sonrasında değirmen illüstrasyonlarını yerleştirdiği ancak geleneğin aslını yücelttiği gözlemlendi. Renkler ve şekiller, deneyimlerimiz sonucunda zihnimizde kodlanır. Örneğin çikolata reyonunda siyah bir ambalaj görürseniz bu ambalajdaki çikolatanın içinde çok fazla kakao olduğunu ve bunun bitter çikolata olduğunu anlayacaksınız. Aynı siyahı farklı bir koridorda görürseniz o rengi kaliteyle eşleştirebilirsiniz. Yeşil renkli bir çikolata ambalajı gördüğünüzde bu ürünün çikolatanın yanı sıra antep fıstığı da içerdiğini anlıyorsunuz. Aynı yeşili kraker reyonunda gördüğünüzde ürünün hafif olduğunu, ağırlık yapmayan az yağlı bir ürün olduğunu, cips reyonunda gördüğünüzde kekik içerdiğini ve üzerinde gördüğünüzde fark ediyorsunuz. şeker, nane içeren ferahlatıcı bir ürün olduğunu anlıyorsunuz. Divle peynirini logosu, rengi ve özellikleri ile tüketicilerin zihninde kodlamalı ve bu kodlara doğal, sağlıklı, özel, lezzetli ve nadir lezzetin psikolojik etkilerini de dahil etmeliyiz. Divle peynir teknesinin sınırlı kapasitesi nedeniyle, nadir bulunan Divle peynirleri değer olarak çok daha küçük paketlerde satılabilmektedir. Pazarlama stratejisini ve hedef kitleyi en doğru şekilde tanımlayarak üreticilere, köylülere ve Karaman’a önemli katkılar sağlanabilir. Basit bir hesapla 60 ton üretilebilen eşsiz Oberuk peynirinin kilosu 300 TL’den satıldığı dikkate alındığında bu ürünün piyasadaki karşılığı 15 milyon TL’dir. Divle peynirinin lezzeti, deredeki doğal bakteriler ve peynire kırmızı rengini veren bakterilerle bu hesaptan çok daha değerli olduğunu söyleyebiliriz. Coğrafi işaret yapıldıktan sonra lezzet, logo, ambalaj gibi alanlarda standartları içeren çalışmaların profesyonel bir yaklaşımla yapılması ürünün değerine büyük katkı sağlayacaktır. Divle Obruk peynirinin dünyada kabul gördüğünü ve pazarın dünya olduğunu da göz önünde bulundurarak doğru adımları atıp değerini artırmanız dileğiyle…
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın