Cumhuriyet yönetimi olmadan demokrasinin kurulması ve sürdürülmesi mümkün müdür, neden?

Bu yazımızda cumhuriyet yönetimi olmadan da demokrasinin neden kurulup sürdürülebileceğini kısaca anlatacağız.

Cumhuriyet, halkın ulusal egemenliğine dayanan bir yönetim biçimidir. Gücünü insanlardan alır. Demokratik bir yapıya, yani çoğunluğa sahiptir. Cumhuriyet ve demokrasi iç içe geçmiş kavramlardır. Eşitlik ve özgürlüğü birlikte anmak gibi.

Bir demokraside gerçek veya arzu edilen her şey sayılarla belirlenir. Buna %51’lik basit çoğunluk da denilebilir. Ancak adil bir sistemde herkesin eşitliği garanti edilebilir. Bu nedenle cumhuriyet sisteminde adaletin ön planda tutulması gerekir.

Cumhuriyet’in sağladığı halkın iradesini ortaya koyma hakkının, cumhuriyetin olmadığı, çoğunlukla demokrasi ile yönetilen bir dünyada demokrasi, monarşiler ve oligarşi olmaksızın sağlanabileceğini söylersek. Burada önemli olan anayasal düzey değil, geleneklerin korunmasıdır.

İngiltere, müşterekler ve lordlardan oluşan hiyerarşik sisteminde anayasasız bir monarşi biçiminde demokrasiyi koruyan bir ülkedir. Yakın zamana kadar tamamen geleneğe bağlıydı, Avrupa Birliği’nden ayrıldıktan sonra hak olarak kabul ettiği konudan vazgeçip mahkeme kurmak üzere.

Burada eşitlik ve adaletin demokrasi ile kastedilip anlaşılmadığını tartışıyoruz. Amaç buysa, hükümetin şekli önemli değildir. Ama cumhuriyet demokrasiyi güçlendiren bir sistemdir. Bu, Fransa’daki Beşinci Cumhuriyet döneminden bellidir.

Devletin toplumsal yapıları, gelenek ve görenekleri hangi düzeni gerektiriyorsa, o düzen adil ve eşit olmalıdır. Bu bakımdan dünya sisteminde cumhuriyet ve demokrasi birbirinden beslenmektedir.

Cumhuriyet yönetimi olmadan demokrasi kurulup sürdürülebilir mi? Nedeniyle ilgili düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.