Geçen hafta orta yaşlı bir beyefendi sabah iş yeri açıldıktan yaklaşık bir saat sonra geldi. İstediği ürünü verdim. Verdiğim tekneyi test ederken o sırada hanımefendi telefona cevap verdi. Hanımla konuşmayı bitirdikten sonra sesimin tonu şöyle olmalıydı: Amca şapkasını çıkardı ve bana gevşek saçlarını gösterdi. Üst kısmı tamamen sarkmış, kulaklarının ve boynunun üstünde biraz saç bırakmıştı.
oğlum: “Hayattaki en büyük başarı evliliktir, evliliği sürdürmek ve son nefesine kadar ona sebat etmektir.“dedi.
Ona çay ikram ettim ve adama söylemeye devam etti. 35 yıldır eşimle evliyim, yaşadığım sıkıntıları önce Yaradan biliyor, sonra ben biliyorum, sonra kızım ve çocuklarım biliyor. Sabırsızlık ve zayıflığın evliliği sürdürmeyi zor bulduğundan bahsetti. Daha sonra küçük sorunlar nedeniyle evliliklerini sonlandıran genç erkekler için çok üzüldüğünü söyledi. Evlilik hayatında küçük sıkıntılar çekmenin insanı olgunlaştırdığını ve aynı zamanda ibadet sevabını da aldığını belirtmiştir. Özellikle bazı ebeveynler ve akrabalar yeni evlileri yalnız bırakmadığı için evliliğin dış müdahaleyi ortadan kaldırmadığını belirtti.. Özellikle ekonomide ve eğitimde ilerleyemeyen kocaların aile hayatına daha fazla dahil olduklarını ve bunun gelini veya damadı üzdüğünü söyledi. Bu arada evliliğe inanmayan ve evliliği düşünmeyen gençlerin sayısının zamanına göre çok arttığını kaydetti. İnternetten tanışıp evlenmenin sağlıklı olmadığını, evlilik hakkında detaylı araştırmadan sonra karar verilmesi gerektiğini ifade etti. Devletin, kurumların, derneklerin ve velilerin bu konuda acil önlem alması gerektiğine dikkati çekerek, zamanında olduğu gibi yine çay içmeye geleceğine söz vererek işyerinden ayrıldı.
Bir erkeğin dünyada elde edebileceği en büyük başarılardan biri, orta yaşlı adamın dediği gibi, “evlenmek, evliliği sürdürmek ve son nefesine kadar evliliğe devam etmektir”.
Son iki başarıyı birlikte yazalım.
Dünyadaki herhangi bir kişinin ikinci en önemli başarısı, dürüst ve etik kalmasıdır; Üretme, çalışma ve yeni bilgiler edinme konusunda iddialı ve ısrarcı olduklarından onlara adeta aşık oldular.
Bu yazıyı yazmak için adres verip bir paragrafa yakın yazı yazdıktan sonra Bolu’nun Giridha ilçesinden iki ayda bir kemer satmak için gelen İsmail Abi işyerine girdi. Selamlaştıktan sonra söz ve çaya gittik. Çayımızı yudumlarken sanki bu karanlığa yazacağımı biliyormuş gibi geçen ay başına gelen bir olayı anlattı.
Akşam elimde Facebook’ta gezinirken bir reklam gördüm. Biri treyler için yirmi iki bin yazmış. Silifke’de yaşayan adamla görüştüm. Bu treyleri satın almak istiyorum, nasıl yapabilirim. Öte yandan adam bana parayı al bir gün sonra al dedi. Kafam karıştı, bir saat sonra tekrar aradım. Kardeşim bu yerdeki karavanların fiyatı kırk bin, nasıl yarı fiyatına veriyorsun? ben dedim. Adam bir icra işi olduğunu, avukatın başının belada olduğunu ve acilen borcunu ödemesi gerektiğini söyledi, bu yüzden makul bir fiyata satmayı teklif etti. Ayrıca Silifke’de bayisi olan arkadaşlarımın olduğunu ve belirttiğim adrese treylerin teslim edilmesi gerektiğini telefonda sordum. Alım satım arkadaşıma parayı çekeceğimi ve gördüğünde size fragmanı vereceğini söyledim. Telefonu kapat ve bir daha açma. Silifke’deki iş arkadaşıma telefon ettim. Durumu izah ettim ve adam hakkında bilgi verdim. Neyse ki arkadaşım da bu kişiyi tanıyordu. Dolandırıcı olduğunu söyledi, iyi ki yanlış bir şey yapmadın.
Biz insanlar için hayattaki en önemli başarı, dürüst olmak ve toplumun farklı katmanlarında dürüst kalabilmektir. Suyun toprağa, bitkilere, ağaçlara olduğu gibi toplumda dürüstlük, sevgi ve şefkat de ilgisizdir. Ne yazık ki aile hayatında, ticarette, siyasette, bireysel ilişkilerde yeterince dürüst değiliz. Dürüst olmayan bir insanın dünyada ve İngiltere’de kâr etmesi mümkün değildir.
Yunus Zımpara:
Cümleler doğru, eğer haklıysan
Eğriysem gerçek yok
*
Haklıysam beni bir ok gibi fırlatıp atarlar
Eğer eğriysem, beni bir yay gibi yakalarlar
Gerçeği aç ya da eğriyi dolu görmedim
Kavisli yay elde kalır ve dürbün sağ oka ulaşır
Ziya Paşa:
Sadakatin insana layık olduğunu düşünse bile, nefret
Allah, salihlerin velisidir.
Tevfik Fikret:
İyi düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma
Sorun değil, gerçeğin karıştırıldığını düşünmeyin
Etik olmak, üretken olmak ve özenle çalışmak da bir insanın en büyük başarısıdır. Ekranların Müslüman toplumu bozmak için akıttığı lağım, bilinçli ya da bilinçsiz olarak bizleri de süpürdü. Tüketicilerin ve bedava yaşamak isteyenlerin arttığı, üreticilerin azaldığı bu çağda çalışmayı sevmek ve üretken bir konumda olmak bir başarıdır.
Bir ikili dosyada, kime ait olduğunu bilmiyorum:
Çok çalışmak insanı insan yapar
Ama işin zor kısmı işe alışmak.
Üçüncüsü, Yaratan ve yaratık ile doğru ve ölçülü iletişim insanın en büyük başarısıdır. Yaratıcımızla doğru iletişimin en önemli unsuru iman, birlik, teslimiyet ve tefekkürdür. Özümüzün ve niyetimizin temiz olması bizi Rabbimize yaklaştırmaktadır.
Asrımızın asil ruhu Bediüzzaman Said Nursi: “İnanç insanı insan yapar. Belki de sen insanı padişah yaparsın. O halde insanın temel görevi inanmak ve dua etmektir. .
Muhammed Akif Ersoy:
İnanç, Tanrı’nın daha büyük olduğunun özüdür.
Göğsünde bir kalbin inanılmaz pası!
Rabbimiz’in eseri olan evreni tefekkür eden her birey, işinde büyülenir ve tesir eder. Tefekkür denizinde başarılı bir şekilde yüzebilir ve kıyıya ulaşabilir.
Rekizad Mahmud Ekrem:
Efendinin dünyası Tanrı’nın en büyük kitabıdır
Hangi harfe dokunursan dokun, anlamı her zaman Allah’a çıkar.
(Bu evren, başından sonuna kadar harika bir kitaptır. Bu kitaptan ne kadar mektup okursanız okuyun, anlamı daima Allah’tır).
hayal gücü:
Cihan Ara dünyada aramayı bilmiyor
Denizin içeride olduğunu ve denizi tanımadıklarını unutmayın.
(Dünyayı süsleyen, süsleyen ve yaratan Yaratıcı evrendedir. Herkes onu nasıl arayacağını bilemez. Aslında balıklar da denizde yaşar ama denizin ne olduğunu bilmezler.)
Bir yaratıkla doğru ve düşünceli bir ilişki kurmanın en önemli unsuru Yaradan ile olan iletişimimizi gözden geçirmektir. Yunus Emre:Yaratandan dolayı yaratığı seviyoruz.” o diyor.
Sadece kendi dünyasını inşa etmek için yaşayan kırılmış, kaba, nefret dolu, öfkeli, bencil, narsist bir insanın başkalarıyla sağlıklı bir ilişkisi olabilir mi?
Kendini bu üç başarıya adamış kişi ne mutlu!
Ali Kuyruk
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın