Gıda güvensizliği, özellikle az gelişmiş ülkelerde, çatışma ve iklim krizinin etkileriyle şiddetlenmeye devam ediyor. Gıda atıkları ayrıca iklim krizine yol açan karbondioksit emisyonlarına da neden oluyor. Elbette dünyada bu kadar insan aç kalırken trilyonlarca ton gıdanın israf edilmesi büyük bir adaletsizlik ve acil çözülmesi gereken bir sorundur. Bu atığın tükettiği kaynakları ve gezegenimize verdiği zararı düşündüğümüzde israfı önlemek için atılması gereken adımlar büyük önem taşıyor. ama nasıl? 29 Eylül Dünya Gıda Kaybı ve Atık Farkındalık Günü’nde gıda israfını önlemek için 10 adımlık bir rehber…
10. Aşırı satın almamak için bir liste yapın
Alışverişe çıkmadan önce kendinize bir liste yapın ve sadece o listedeki ürünleri almak için markete gidin. Bu listenin dışında gördüğünüz ürünler zaruri olmayan ürünler olacak ve israf riski olacağı için satın almayarak gıda israfıyla mücadelede çok yol kat etmiş olacaksınız.
9. Son kullanma tarihi ve önerilen tüketim tarihi bilgilerine dikkat edin
Paketlenmiş gıdaların üzerindeki “Son Kullanma” tarihi size yemek yeme zamanına kadar bilgi verir. Son kullanma tarihinden sonra yemek güvenli olmadığı için satın alırken tarihleri kontrol ettiğinizden emin olun. Son kullanma tarihi genellikle süt ve süt ürünleri, et, yumurta, et ürünleri, dondurulmuş gıdalar ve konserve gıdalarda kullanılmaktadır. Son kullanma tarihi (SKT) olan gıdalar israfı önlemek için saklanmamalı ve son kullanma tarihine kadar tüketilebilecek miktarlarda yenilmelidir. ‘Önerilen Son Kullanma Tarihi’ (TETT), son kullanma tarihinden daha esnektir. Kuru fasulye, mercimek gibi kuru gıdaların ve makarna gibi tahılların paketlerinde yer alan TETT, önerilen tüketim tarihinde güvenle tüketilebilir.
8. Buzdolabına bakmadan alışverişe çıkmayın
Buzdolabınızda eksik olan ürünlere bakmadan ve tam olarak neye ihtiyacınız olduğunu belirtmeden yeni bir ürün almak, buzdolabında sıklıkla bozulan ürünlerle karşılaşmanız anlamına gelecektir. Bu nedenle, alışveriş yapmadan ve satın almadan önce ihtiyaçlarınızı kontrol ettiğinizden emin olun.
7. Çabuk bozulan gıdaları farklı tariflerde değerlendirin
Kuru gıda dolabındaki ve buzdolabındaki gıdaları düzenli olarak kontrol edin ve israfı önlemek için son kullanma tarihi geçmiş gıdaları tüketin. Gıda tüketirken son satın aldığınız ürünün tüketimine dikkat ederek, daha önce satın aldığınız ürünleri tüketerek israfı önleyebilirsiniz. Ancak bazen uzun zamandır beklediğimiz yemeği buzdolabında, bozulmamış olsa bile yemek istemeyebiliriz. Bu noktada bu yemeği değerlendirebileceğiniz alternatif yemekler üretebilirsiniz. sebzeler tazeliğini kaybetmeye başladı; Çorba veya hamur işleri yaparak veya sebzeli omlet ve sebzeli makarna yaparak değerlendirilebilir.
6. Pişirdiğiniz yemeklerden arta kalanları dondurun
Yiyecekleri küçük miktarlarda servis edin, yeterli değilse, yemekten sonra daha fazlasını ekleyebilirsiniz. Bu sayede tabakta çok yenen yemeklerin israf edilmesini önlemiş olursunuz. Ertesi gün öğle yemeğinde, bir gün önce yiyemediğiniz yiyecekleri değerlendirin. Pişirdiğiniz yemek çok fazla ise, daha sonra kullanmak üzere dondurun. Yemeğinizi sokaktaki arkadaşlarımızla, hayvanlarla da paylaşabilirsiniz.
5. Yiyebileceğinizden fazla yiyeceğiniz varsa paylaşın
Hala taze olan ancak kısmen size fazla geleceğini düşündüğünüz yemeklerinizi paylaşmaya çalışın. Ailenize, arkadaşlarınıza veya iş arkadaşlarınıza ödüller sunun. Ailenizi ve arkadaşlarınızı birlikte yemek yemeye ve tadını çıkarmaya davet edin. Hala fazla yiyeceğiniz varsa, bu yiyecekleri kabul edip ihtiyaç sahiplerine dağıtabilecek kuruluşlar olup olmadığına bakabilirsiniz. Örneğin Ajinomoto’nun Türkiye’de 2017 yılından bu yana Çorbada Tuz Derneği ile çorba dağıtımı, Çorba Derneği’nde Tüzün Olsun’a çorba sponsorluğu, Temel İhtiyaç Derneği’ne (TİDER) yemek bağışı gibi projeleri var. Bu projeler sadece ihtiyaç sahiplerine erişimi kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda israfı önlüyor ve sosyal sorumluluk bilincini artırıyor.
4. Çorbada kalanları kullanın
Pek çok yiyeceğin arta kalan bazı kısımları farklı yemeklerde kullanılabilir. Örneğin brokoli pişirirken veya salata hazırlarken saplarını kesmek yerine pişirip brokoli çorbasında kullanılabilir. Yiyeceklerin kalan kısımları kullanılamıyorsa, kompostlama için kullanabilirsiniz. kompost nedir? Kısaca açıklayalım. Kompost, bitki kökenli gıda artıklarının mikroorganizmalar tarafından ayrıştırıldığı verimli toprağı besleyen, koyu renkli, topraksı, besin açısından zengin bir maddedir. Kompost, komposttan daha ekonomik ve organik bir seçenektir ve gıda artıklarının değerlendirilmesine ve israfın önlenmesine yardımcı olur. Öte yandan karışık sebze çorbası yapmak istiyor ancak her besini ekonomik olarak almak istemiyorsanız sağlıklı ve sağlıklı çözümler bulmanız mümkün. Örneğin Bizim Mutfak, çorbayı yapmak için gereken bakliyat ve tahılları ayrı ayrı almak yerine tüm bu besleyici içeriklere tek bir pakette erişim sağlayan bakliyat çorbası ürün gamını ilk tanıtan marka oldu ve anı yeniden tanımladı. Çorba kategorisi. Türk tüketicisini Superfoods akımıyla tanıştıran Bizim Mutfak markasının Superfoods çorba serisini deneyerek hem ekonomik hem de sağlıklı gıdaya erişebilir, israf potansiyelini azaltabilirsiniz.
3. Doğru depolama yöntemlerini kullanın
Bazı yiyecekler buzdolabında saklanmalı, diğerleri ise dışarıda saklanmalıdır. Satın aldığınız yiyecekleri saklamanın en iyi yollarını bulun ve uygulayın. Bu sayede satın aldığınız gıdaları daha uzun süre kullanabilecek ve israfı engellemiş olacaksınız.
2. Önce daha önce satın aldığınız yiyecekleri yiyin!
Son kullanma tarihlerine dikkat ettiğinizden emin olun. Daha önce satın aldığınız gıdaları olduğu gibi tüketilmemesi ve atılmaması için önceliklendirin. Ardından yeni satın aldığınız ürünleri sağlıklı bir şekilde tüketebilirsiniz.
1. Küresel açlık kriziyle ilgili gerçekleri hatırlayın!
Dünya, gezegendeki herkesi beslemeye yetecek kadar yiyecek üretiyor. Buna rağmen, dünya çapında 829 milyona kadar insan her gece aç yatıyor. Küçük çiftçiler, çobanlar ve balıkçılar, küresel gıda arzının yaklaşık yüzde 70’ini sağlıyor, ancak gıda güvensizliğine karşı özellikle savunmasız. Çatışma açlığın bir nedeni ve sonucudur. Öyle ki, 2020 yılında 23 ülkede 99,1 milyon insanın açlığının temel nedeni çatışmalar oldu. Dünya genelinde beş yaş altı tahminen 14 milyon çocuk, israf nedeniyle şiddetli akut yetersiz beslenme yaşıyor. Yetersiz beslenen çocukların sadece yüzde 25’i hayat kurtaran tedavi görüyor.
Gıda kaybını önlemek mümkün!
2015 yılında dünya liderleri yeni bir dizi Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SKH) belirledi. Bunlardan biri, 2030 yılına kadar “Açlığı sonlandırın, gıda güvenliğini sağlayın ve iyileştirilmiş beslenmeyi sağlayın ve sürdürülebilir tarımı teşvik edin”. Birleşmiş Milletler, dünyanın bu hedefe yönelik ilerlemesini göstermek için raporuna şu verilere yer verdi: “Dünyada yetersiz beslenen insanların oranı düştü. 2000-2004’te yüzde 15’ten 2020’de yüzde 9,9’a. Beş yaş altı çocuklarda 2000 yılında yüzde 33 olan bodurluk (kronik yetersiz beslenme nedeniyle yaşına göre çok kısa olan çocuklar) oranı 2019’da yüzde 21,3 olarak kaydedildi. Gıda israfını ve israfını önlemeye yönelik projelerine ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğine önem veren Ajinomoto, Dünya Gıda Günü’nde yemek hakkına dikkat çekmek amacıyla Soupda Tüzün Olsun ile birlikte 5 yıldır evsizlere Bizim Mutfak çorba dağıttı. Ajinomoto, Ocak 2019’da Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) ile imzalanan sözleşme kapsamında Türkiye’deki yoksul ailelere Ocak 2019’dan bu yana çalışıyor. TİDER aracılığıyla ürünlerini bu ailelerle paylaşarak hem gıda israfı hem de yoksullukla mücadelede başarılı bir toplumsal fayda yaratın. Ajinomoto Group dünyada ve Türkiye’de bakliyat üretimine büyük önem vermektedir. Bizim Mutfak, küresel sürdürülebilirlik, gıda kaynakları ve sağlıklı yaşam sorunlarının çözümüne katkıda bulunma hedefi doğrultusunda, küresel atık gerçeğine dikkat çekerek bu sorunla mücadele etmek için var gücüyle çalışıyor. Bakliyat Çorbası Serisini ve Superfoods Çorbası Serisini üretmiştir.
Diğer gönderilerimize göz at
[wpcin-random-posts]
İlk Yorumu Siz Yapın